Söke sebze ve meyveciler odası Başkanı M. Ümit Coşkun basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı;"Bugün burada bu basın açıklamasını Türkiye'nin güzel şehirlerini tanıtmak üzere yapmayı isterdim. Ancak, üç aydır devam eden bir sürecin içindeyiz. Biz oda başkanları olarak, bu sürecin yanlış olduğunu hem belediye başkanımıza, hem kaymakamımıza, hem valiliğimize, hem de büyükşehir belediye başkanımıza anlattık. Bu sürecin ülkemize ve yerel esnafımıza zarar vereceğini dile getirdik. Ancak süreç ilerledikçe, işler daha kötü bir hal almaya başladı. 5 Ocak Pazar günü kurulan Pazar Pazarı'nda belediye başkanımızın yaptığı açıklamayı talihsiz bir açıklama olarak görüyorum. Yerel esnafı bu kadar zor durumda bırakacak bir açıklama bir belediye başkanına yakışmadı. Belediye başkanımızın, Metin Özcan, Ümit Coşkun ve diğer tüm oda başkanlarını belediye binasında toplayıp, şu şekilde bir açıklama yapmasını beklerdim:
"Arkadaşlar, ülkemiz zor günlerden geçiyor. Belediyemizin de maddi durumu kötü. Bu yüzden burayı verdik. Ancak yerel esnafı da desteklememiz gerekiyor. Sizlerin önerileri nelerdir?"
Söke'deki meslek odalarının başkanlarıyla istişare yapmayan kurumlar her zaman zarar görür. Belediye başkanımızın, "Buradaki ürün 5 lira, ama bu ürün defolu. İplik malzemesi kalitesiz. Yerel esnafımızın ürünleri ise daha kaliteli, belki biraz daha pahalı ama tercih edilmesi gereken yerel esnaftır," demesini beklerdim.
Kaos çıkarmanın bir anlamı yok. Birlik ve beraberlik içinde yerel esnafa nasıl faydalı olabiliriz, bunun çözümünü aramalıyız. Bugün Söke’nin fakültesini, gelişimini konuşmamız gerekirken bir Çarşamba Pazarını konuşuyoruz.
Çarşamba Pazarı yerine yerel esnafın desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çarşı esnafı buranın emektarıdır. Ancak İzmir’den gelen esnafa burada prim yaptırmak bir belediye başkanına yakışmaz. Söke Belediye Başkanına çağrım şudur: Bu kaosu bitirelim. Oda başkanlarını toplayalım, fikirlerini alalım ve Söke esnafıyla barışalım."